6 Aralık 2015 Pazar

19 Temmuz 2015 Pazar

Atı Alan Üsküdarı Geçti...


"Dünya" Kainatta sadece bir nokta büyüklüğünde ise, ve biz bu nokta büyüklüğünde ki "Dünya"da cep telefonu, uçak, gemi, otomobil ve görüntülü konuşma gibi teknolojilere sahipsek ve sadece 18.000 alemden biriysek Kainatta daha nelerin olduğunu aklımız tahayyül bile edemez. Mısır Piramitlerinde yüzyıllar önce kablosuz elektirik kullanılıyorduysa ve biz henüz hala o teknolojiye erişememişsek bizden önceki kavimlerin eriştikleri teknoloji ve güzellikleri aklımız bile alamaz sanırım. Evrende böyle güzelliklere sahip bir "Dünya"da yaşıyorken bizler yaşadığımız bu gezegeni keşfetmeye ve daha da güzelleştirmeye çalışacakken sırf dünyayı yöneten bir kaç para babası ailenin çıkarları yüzünden yüzyıllardır savaşıyoruz. Aids  başta olmak üzere, kuş gribi, tavuk gribi, kene, domuz gribi ve bunlara benzer bir çok hastalığı büyük ilaç şirketlerinin piyasa sürdüğünü anlamamak için akıldan yoksun olmak gerek...

Daha da vahimi 21. yüzyılda hala evrim teorisini benimseyen ve atasının bir maymun olduğunu düşünen bir insan olması cehaletin son noktasıdır. Tabi kendisini maymun olarak görüyorsa buna söyleyecek bir sözüm yok... Ancak Kuran da Allahın apaçık bir şekilde ben Dünya"yı yedi evrede yarattım, insanı topraktan yarattım ve ona nefesimi üfledim ona ruh verdim demesine rağmen hala "Dünya"nın büyük bir patlamadan oluştuğunu ve kendisinin maymun soyundan evrim geçirerek bu hale geldiğini düşünen bir insandan da maymunluktan başka bir şey beklemek mümkün değildir.

18.000 alem içerisinde bizim bildiğimiz alem sayısı 3 ü gezmezken "İnsalar Alemi" Cinler Alemi" ve "Hayvanlar Alemi" bugün bilim adamları şuan ki eriştiğimiz uzay teknolojisi ile başka gezengenler keşfetmeye çalışırken ve sadece birkaçtanesinden haberdar olmuşken aslında insan ırkı olarak ne kadar büyük bir yanılgının içerisinde olduğumuzu görmek çok güç olmasa gerek. Bugün ortadoğuya baktığımızda neredeyse savaşın olmadığı ülke yok. Cehalet ve aşırılıkta oldukça ilerlemişken tüm müslüman ülkeleri teknolojide müslüman olmayan ülkelerin çok gerisinde seyretmekteyiz. Bizler orta doğuda birbirimizle savaşırken çok basit şeylerle uğraşırken her geçen gün daha da geriye gitmekteyiz.

Bazı müslüman ülkeleri zenginlik ve lüks içinde yaşarken bazı 5. dünya ülkelerinde bir bardak suya hasret, bir avuç içi büyüklüğünde ki ekmeğe muhtaç insanlar var. Hani komşusu açken tok yatan bizden değildi... Tüm dünya ya medeniyeti yayan tüm insanlara eşitliği getiren kölelik kavramını sonlandıran tüm dünyaya barışı getiren müslümanlara ne oldu ? Neden müslümanlar param parça bir şekilde ? Bu kadar büyük zenginliklere sahipken elimizdeki bu güzel "Dünya"nın kıymetini bilelim çünkü yaşayabileceğimiz başka bir dünya yok... Biran önce aklımızı başımıza toplamalı teknoloji, üretim, sanayi, bilim ve ilim de  büyük adımlar atmalaıyız. Lakin atı alan üsküdarı geçti...

6 Haziran 2015 Cumartesi

Uyan Türkiye

Uyan Türkiye, istiyorlar ki sen büyüme, istiyorlaki sen gelişme, istiyorlarki sen her zaman kendilerine muhtaç ol, istiyorlarki sen onlardan borç al ödeyeme sonrada gelip doğal zenginliklerine el koysunlar... İstiyorlar ki gel dediklerinde gelen git dediklerinde giden her söylediklerine boyun eğen bir Türkiye olsun...

Gezi olaylarını çıkartıp bu ülkeyi Mısır'a, Libya'ya, Ürdün'e çevirmeye kalktılar. Türkiye artık büyüdü ve size bir daha hiçbir zaman boyun eğmeyecek. Artık size kul köle olan başbakanlarımız yok. Bir terör naleti başımıza bela ettiniz 30 yıldır kardeşi kardeşe kırdırdınız. Terör dediniz 300 milyar dolarlık silah sattınız bize.
Neden ? ülkenizde terör var gidin dağları bombalayın dediniz. Bir taraftan bize 300 milyar dolarlık silah satarken diğer yandan paraşütle terör örgütüne silah attınız. Çünkü bizim bu anlamsız savaşımız sizin kasanızı doldurdu.

30 yılda teröre 300 milyar dolar harcadık. İstanbul'da Marmarayın maliyeti ise 5 milyar Türk lirası. Teröre harcadığımız bu parayla ülkeyi baştan sona hızlı trenle donatırdık, ülke gelişirdi. Ama bu ülkede öyle vatan hainleri varki, sırf hızlı tren işe yaramasın diye gidip rayları söken ve trenin kaza yapmasına sebep olan, marmaray çalışmasın diye imdat frenini çekip tünelin içinde marmarayı durduran, sırf kendi menfaatleri olsun diye ülkenin gelişmesini hiç istemeyen hainlerle dolu bu ülkenin içi.

Sırf kendi kasaları dolsunda ülkenin başına ne gelirse gelsin umurunda olmayan para babaları var bu ülkede. Daha dün çok eskiye gitmeye gerek yok, demirelin yeğeninin çektiği krediyle kredi çektiği bankayı satın almasını ne çabuk unuttuk. Hadi gençler belki bu olayı hatırlamazlar o dönemlerde küçüktüler. Ey akıl sahipleri siz ne çabuk unuttunuz bunları.

Fazla değil 15 yıl önce batırılan 26 bankayı ne çabuk unuttunuz. İnsanların 30 yıl çalışıp emeklilik ikramiyelerini yatırdıkları, tüm birikimlerini yatırdıkları ve bir gecede boşaltılan 26 bankayı ve yüzbinlerce iflasa intihara sürüklenen insanları ne çabuk unuttunuz.? Ne oldu bu banka sahiplerine hiç merak edeniniz oldumu ? Ben söyleyeyim götürdükleri paralarla yurt dışında krallar gibi yaşıyorlar. Hemde sizin 30 yıl çalışıp biriktirdiğiniz o paralarla.

Allah bir daha bu millete öyle günleri yaşatmasın. Bu ülkeye bir daha koalisyonlu bir iktidar nasip etmesin. Artık hızla büyüyen bir Türkiye var, ortadoğuda güçlenen bir Türkiye var. Bu ülkenin büyüklüğünü görmek için gidin bir Avrupa'yı dolaşın, gidin bir Türki devletlerini dolaşın gidin bir balkanları dolaşın bunu göreceksiniz.

Şimdi belki diyeceksiniz ki niye oraları baz alıyorsun niye Amerika'yı baz almıyorsun. ? o halde Amerika'yı bazalayım ama bunun için önce başkanlık sistemine geçmek lazım çünkü Amerika bizden yüz yıl ilerde. Sizden yüz yıl ilerde olan bir ülkeyle boy ölçüşemezsiniz.

Şöyle düşünün eğer biz Cumhuriyete 200 yıl önce geçmiş olsaydık bugün ülkemiz çok daha gelişmiş olmazmıydı ? Elbetteki olurdu, ülkemizin üzerine oynanan oyunları görürdük. Bizi 3. sınıf bir Dünya ülkesi yapmaya çalıştıklarını görürdük.

Bakın sokaklarınıza demir yığınlarıyla dolu. Herkesin altında son model bir araba, bizi lükse ve tüketim toplumuna alıştırdılar. Cebimizdeki son kuruşa kadar alıyorlar. 7 yaşındaki çocuğun elinde son model telefon var. Çünkü bize çalış kazan ve tüket diyorlar bizde bunu yapıyoruz.

Bizim gelişmemizi istemezler çünkü biz gelişirsek, bizim demiryollarımız gelişirse bize araba satamazlar, araba satamazlarsa mazot ta satamazlar, bize bunları satmazlarsa cebizimdeki parayı alamazlar.

Artık tüketim toplumundan üretim toplumuna geçmeliyiz. Güçlü olmalıyız düşmanlarımızın karşısında dim dik durabilmeliyiz. Bunun içinde önce kendi savunma sanayimizi geliştirmeli, sonrada enerji kaynaklarımızı geliştirmeli ve oluşturmalıyız. Güçlü olmak için dışa bağımlılıktan biran önce kurtulmalıyız. Bu yüzden artık bu ülkeyi koalisyonlardan kurtarmalı ve biran önce başkanlık sistemine geçirmeliyiz.

Kendi kararlarını alabilen, kimseye boyun eğmeyen, huzurun, güvenin, istikrarın olduğu güçlü bir Türkiye İstiyoruz artık. Bunuda ancak içimizdeki hainleri temizlemekle başarabiliriz. Atalarımızın dediği gibi hain içerde olursa kapı kilit tutmaz diye. Atalarımız çanakkalede, malazgirtte, kurtuluş savaşında bu vatana sahip çıktılar. Bizlerde sandıkta bu vatana sahip çıkacağız. Çünkü su uyur düşman uyumaz, çünkü hala düşmanlarımız pusuya yatmış bekliyorlar, beklerkende boş durmuyorlar. Her türlü oyunu oynuyorlar bu ülke üzerinde.

Ama atrık Türk milleti uyandı, kurduğunuz tüm bu oyunlar başınıza yıkılacak. Bu millete bir daha diz çöktüremeyeceksiniz.

Sevgi ve saygılarımla.
Maksut Coşkun Dokunulmaz​

5 Mayıs 2015 Salı

Başkanlık Sistemi

Seçimlere yaklaşıyoruz ve bir çok parti seçim beyannamelerini açıkladı. Ama açıkçası ben bunların hiç biriyle ilgilenmiyorum benim için en önemli olan şey bu ülkeye artık  başkanlık sisteminin getirilmesidir. Bugün baktığımızda dünyanın süper gücü olan ABD bu sistemle yönetilebiliyorsa bizde neden olmasın. Şimdi diyeceksiniz ki bizdekiyle oradaki başkanlık sistemi bir değil. Evet haklısınız belki ilk başlarda elbetteki öyle olmayacaktır. Ama zamanla taşların yerine oturacağını düşünüyorum. Ülkemizin daha güçlü bir ülke haline gelmesi için başkanlık sistemine en kısa sürede geçilmesi gerektiğini düüşünüyorum. Bu olaya bir parti politikası olarak bakılmamalı ülke geleceği olarak bakılmalıdır. Elbetteki geçiş sürecinde sıkıntılar yaşanılacaktır. Ancak eksiklikler en kısa sürede giderilecektir diye düşünmekteyim. Belkide bu sayede yüzde on baraj sorunuda kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır. Seçim sisteminde ciddi değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Bu hatalı sisteminde başkanlık sistemiyle değiştirileceğini düşünmekteyim. Hatta bana göre millet vekili sistemininde değişmesi gerekmektedir. Meclis tamamen belediye başkanlarından oluşan bir yönetim sistemiyle yönetilmelidir. Böylece her belediye kendi halkına daha iyi hizmet götürebilecektir.  Artık Türkiye olarak sadece bir kaç yılın değil 100 yıl sonrasının planlarını oluşturmalıyız. Unutmayalım ki atalarımızın dediği gibi su uyur ama düşman uyumaz. Biz henüz 20 yıl sonramızın planını yapamazken düşmanlarımız bizim ülkemiz adına 100 yıl sonrasının planlarını yapmaktadırlar. Artık Türkiye parti politikalarıyla değil devlet politikalarıyla yönetilmelidir. 100 yıllık devlet politikaları oluşturmalıyız ve başa kim gelirse gelsin devlet politikasından vazgeçmemelidir. Buda ancak başkanlık sistemiyle mümkün olacaktır.
 

9 Nisan 2015 Perşembe

Kalabalık Yanlızlar...

        Facebook ve Twitter hayatımıza girdikten sonra binlerce tanımadığımız arkadaş edinip hepimiz yanlızlaştık. Metro'ya otobüse metrobüse bindiğinizde çeverenizde onlarca insanın cep telefonlarıyla sosyal medya hesaplarında olan belkide hiç yüz yüze tanışmadığı arkadaşlarıyla sohbet ettikleri görürüsünüz. Hatta bazılarının yanlarında tanıdıkları arkadaşları olmasına rağmen yanındakilerle değil uzakta olan tanımadıklarıyla sohbet etmekte olduklarını görürsünüz.
        Sanal arkadaşlarımız bizi gerçek arkadaşlarımızdan o kadar çok ayırdı ki neredeyse gerçek arkadaşlarımızla buluşup sohbet edemez olduk.
        Binlerce arkadaşımız var osya hepimizz yalnızız... Önceleri bir yere misafirliği gidildiğinde hal hatır sorulurdu şimdi ise priz soruyoruz. Ve prize en yakın yere oturuyoruz...
        Oysa önceden daha sosyaldik, otobüse bindiğimizde yanımızdakyle konuşur tanışır ve arkadaş olurduk. Şimdilerde ise bindiğimiz toplu taşım araçlarında onlarca kişi varken bis sosyal medya sessizliğine sahibiz.
        Kimseye hal hatır sormaz olduk, kimseye selam vermez olduk. Yüzlerimizde sahte maskelerle olmadığımız kişiler gibi gözükmeye başadık. Belkide olduğumuz kişi değil de olmak istediğimiz kişiler olduk sosyal medya da.
        İnsalara tebessüm etmeyi unuttuk smile'leri kullanmaya başlayalı... Oysa bizim dinizmizde bir insana tebessüm etmek sadaka vermek yerine geçer... Hepimiz tebessüm fakiri olduk... İnsanlara günaydın diyemez olduk, merhaba diyemez olduk. Sosyal medya da sosyal olmaya başladıkça gerçek hayatta a sosyal olduk. İnsanları mutlu etmek kendinizi de mutlu edecektir. Bu nedenle tanımadığınız insanlara tebessüm etmekten kaçınmayın, onlara günaydın deyin hatır sorun, inanın kendinizi daha mutlu göreceksiniz.

1 Nisan 2015 Çarşamba

2023

Ne yazık ki Çanakkale'de kazandığımız savaşı lozanda kaybettik. Türkiye lozan anlaşmasıyla 100 yıllık sömürge ülkesine dönüştürülmüştür.. 1923'te istanbul'da olan raylı sistemin neredeyse bu gün kü kadar olduğunu biliyormuydunuz.. Uçak fabrikalarımızı kapattırdılar, raylarımızı söktürüp araba yoluna çevirttiler, amaç bize mazot satmak araba satmaktı... Ve bunu başardılar da.  Lozan bitmek üzere ve 2023 yaklaştıkça ülkemde yine oyunlar oynanmaya başlandı, Yılllardır sömürüldük ve hala ömürülmeye devam ediliyoruz... Amaç 2023'te yeniden masaya oturulduğunda karşılarında güçsüz bir Türkiye'nin olmasıdır.  Ne yazık ki dışarda olduğundan daha çok içeride hainler vardır... Ama yüce Türk milleti geçmişte olduğu gibi yine bu hainleri tarihe gömecektir. Bu ülke üzerinde kurdukları 100 yıllık planları başlarına yıkacaktır. Bu millet gün gelecek içindeki tüm hainleri mezara gömecektir. Bu toprakların altı bu vatana ihanet edenlerle doludur...

21 Ocak 2015 Çarşamba

Gençlik Otobüsü 5 Şehirler

Neden Bu Yaz Amerika ve Avrupa Hayalini Gerçekleştiren Sen Olmayasın...

"Hayalleri Gerçeğe Dönüştüren Otobüs"

www.genclikotobusu.com

www.genclikotobusubasvuru.com

www.genclikotobusugenckart.com





13 Ocak 2015 Salı

Gençlik Otobüsü 6 ve 7 Başvuru

Hayallerinizi Gerçekleştirmeye Hazır Mısınız. ? Son Başvuru 30 Ocak
www.genclikotobusubasvuru.com





12 Ocak 2015 Pazartesi

Schengen ?

Avrupa uzun zamandır Avrupa ülkeleri arasında vizesiz dolaşım ve sınırların kaldırılmasının sıkıntısını yaşıyordu. Schengen ülkelerinden birinden vize aldığında diğerlerinden vize almana gerek kalmıyordu, buda Avrupa ülkelerinin, ülkelerine gelen tursitlerden milyonlarca Euro kaybına neden oluyordu. Öyle bir şey olmalıydı ki sınırlarda güvenlik kontrolü yapılmalıydı ve Schengen vizeli dolaşıma bazı kısıtlamalar getirilmeliydi. Paris saldırısından hemen sonra Schengen vizesinde kısıtlamalar yapılabileceği gündeme geldi. Yakın zamanda her Schengen ülkesine ayrı ayrı vize almak zorunda kalırsak şaşırmam. Yada bizi Avrupa Birliğine almaktansa birliği dağıtmak adamlara daha mantıklı geldi  Baktılar biz vazgeçmiyoruz böyle bir yöntem buldular  Ama korkarım bu olayda müslümanların başına kalacak. Yada benimkisi basit bir teoride olabilir. İlerleyen günlerde göreceğiz.

Gençler Potansiyel Müşteri Görülüyor

13.5 milyon gencin olduğu ülkemizde tüm şirketler gözlerini gençlerimizin cebine dikmiş durumda. Gençlerimiz herkes için potansiyel bir müşteri konumunda. Tüm şirketler gençerimizin cebine bir şey koymak yerine ceplerinde zar zor geçindikleri harçlıkları nasıl alırızın derdinde. Ama artık gençlerimizde neyin ne olduğu anlıyorlar, kimlerin ceplerini boşlatmak gayretinde olduğunu açık bir şekilde görüyorlar.

4 Ocak 2015 Pazar

"Genclik Otobusu 5" Macera Devam Ediyor

Belkide O Gün Kaderinizin Değişeceği Gündür "Genç Liderler Buluşması" 22 Şubat 2015

Hayallerin otobüsü için son başvuru tarihi 30 Ocak 2015. Macerayı kaçırma...
Başvuru için :
http://www.genclikotobusubasvuru.com/